Hayat boyu birçok zorlayıcı durumla karşı karşıya geliyoruz, içsel çatışmalarımızın acısı ve kazanımları bir tarafa, bizim dışımızla oluşan durumlar da bir o kadar zorlayıcı olabiliyor. Kontrol edilmesi imkansız olan birçok şey gibi ölüm de bizim için her zaman zorlayıcı bir durum halini alıyor. Bizler bazen sevdiğimiz bir kişiyi bazen sevdiğimiz bir eşyamızı ya da sevdiğimiz bir halimizi bir köşede bırakıp hayatımıza devam etmek zorunda kalıyor ve bu geçiş sürecinin sancılarını kendi içimizde hissediyoruz. Daha önce deneyimlemediğimiz düzeyde bir problemi hayatımızın ortasında buluyor ve ne yapacağımızı henüz öğrenememiş olmanın çaresizliğini ancak hep böyle yaşamanın imkansızlığına dair olan düşüncelerimizi ve hayata nasıl devam edeceğimizin kaygılarını yaşıyoruz. Belki hiç olmak istemediğimiz bir anda yaşıyor ya da ilk defa biz olabilmenin şaşkınlığının kendi içimizde hissediyoruz.
Yas süreci hayatımızın ilk yıllarında kendimizi bir saydığımız annemizin rahminden ayrılmakla başlayıp zaman içerisinde annemizin göğsünün, biberonumuzun, ilkokul çantamızı geride kalmasının hüznüyle hayatımıza eşlik ediyor. Yas süreci ömür boyu birçok defa kendini gösterse de her deneyimlendiğinde kendine has bir acıyı, üzüntüyü, öfkeyi ve yeni bir yaşamı içinde barındırıyor. Bizler de yasın her aşamasında farklı duygu durumları yaşıyor yeni pozisyonlar kazanıyor ve yeni günlere uyanıyoruz. Bu süreçte hayata devam etmenin bir anlam barındırmadığını söyleyen zihnimiz bazen de hayatın hiç bu kadar anlam dolu olmadığını da bizlere söyleyebiliyor. Ancak ilk başlarda radikal bir kabul pek de mümkün görünmüyor. Hayattaki her yolculukta olduğu gibi duraklara uğruyor ve bu yolculuğu tamamlamaya ya da yola alışmaya çalışıyoruz.
Yas sürecinde sırasıyla inkar, öfke, hesaplaşma, üzüntü ve kabul duraklarına uğradığımız bir yolculuk yaşıyoruz. Her durak bir ötekinin bitişini beklerken bir sonraki durağın da zeminini oluşturuyor. Bu belki de yıkılmaz sandığımız duvarlarımızın bir anda yerle bir olması ve zaman içerisinde yerini aynı taşlardan oluşan bir duvarın alması gibi bir şey. İlk yıkılan duvarımızda hep altında kalacağımızı sansak da hayat bize yeni bir duvar inşa etmenin yollarını öğretiyor. Tabii ki kendi içimizde insana ait olan tüm gerçeklikleri zorlukları ve hüzünleri barındırarak. Eğer bu yolculuğu tamamlayabiliyorsak hayata yeni manzaralar görebilmek için katılıyoruz. Aksi takdirde elimizde kalan tuğlaların arasında hayatımızıla aramızda engel oluşturan küçük dağları buluyoruz ve o dağların arkasında kalıp kendi ışığımızla aramızdaki yolu kapatıyoruz. Hayat bir defa deneyimlediğimiz bir şey. Bu deneyimde acıları istemesek de onlar da sevinçler kadar bu yolculuğun bir parçası. Önemli olan şey yolculuk; hepsinin varlığını bilerek ancak hepsinin de ötesinde…
İbrahim ÖZCANLI
Uzman Klinik Psikolog
İbrahim beye ilişkimde yaşadığım sorunlar üzerine gittim. Bana ilişkinin temellerini fark ettirdiği ve bakış açılarımı gözden geçirmemi sağlayıp çözüme yönelik desteği için teşekkür ediyorum.
Yüzlerce soru işareti ile girdiğim seanslar sonucunda hep kendimle ilgili yeni bir şey keşfederek çıktım. Kafamda terapiye dair oluşturduğum bütün ön yargılarım onun sayesinde kırıldı. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
İyi ki yollarımız kesişti diyebilirim. Yoğun kaygılarımla başa çıkmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Önceden olsa daha önce başlamadığım için bile kaygılanırdım ama artık bunlardan korkmak yerine onlarla savaşmayı öğrendim. Deneyimi ve bilgileri dolayısıyla teşekkür ediyor ve herkese tavsiye ediyorum.
İbrahim Bey ile görüşmelerimizden çok memnun kaldım. İlgili, alakalı, tekrar görüşmeme vesile olacak biri. Daha önce de farklı deneyimim olmuştu ama bu devamlılığı getirmemiştim.Hayata bakış açım değişti.Daha önce üzüldüğüm şeylere artık farklı açılardan bakabiliyorum.İbrahim Bey samimiydi,insanı rahatlatabilen...
İbrahim beyi bir arkadaşım tavsiye etti. Yas sürecin deydim. Babamı yeni kaybetmiştim. Boşanma süreci geçirmiştim. İbrahim bey ile yollarım hayatımın en zorlu zamanlarında kesişti. Yani inanın bana açtığı kapının benim hayatımda ki değeri kelimelerle anlatılmaz. İlk sorduğu soru buraya ne amaçla geldiniz oldu...