Hayatı yaşarken kendimizi bir yolculuğun içinde buluyoruz. Ancak bazen bu yolculuk sürecinde yaşamayı istemediğimiz deneyimlerle karşılaşabiliyoruz. Bu deneyimlerin kabulünü sağlamak da tahmin edilebileceği üzere diğer yaşam olaylarına oranla daha da zor bir hal alabiliyor.
Çocukluğumuzdan itibaren kendimizin ve ailemizin problemlerle nasıl başa çıktığı, hayat boyu kullandığımız becerilerle dolu sırt çantamızın içerisinde yerlerini alıyorlar. Hayata karşı bakış açılarımız, sahip olduğumuz rollerimiz ve aldığımız pozisyonlarımız bu durumları nasıl değerlendirdiğimizi belirliyorlar. Tam bu noktada şunu söylemeliyiz ki; her deneyim herkes için aynı süreci ve sonuçları doğurmuyor. Dilerseniz bu süreci daha sağlıklı yaşamak adına hayat yolculuğunun içine girip oradaki perspektife göz atabiliriz.
Hayat yolculuğunda birçok acı deneyimle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu acıların bazıları bizim için çözümü mümkün olarak görülürken bazıları ise bizi çaresiz hissettirerek kişisel zorlanmalara, sıkışmışlığa ve hayatı devam ettirme becerilerimizin zarar görmesine sebep olabiliyor. Bu becerileri kazandığımız yer yine yolculuğun kendisi oluyor, yolculuk boyunca birçok beceri kazanıyoruz. Bu becerilerin hepsinin en temeline baktığımızda acı bir deneyim ya da bu deneyimin ortaya çıkma ihtimaline dair düşüncelerle karşılaşabiliyoruz. Ne zaman bu düşünceler zihnimizden geçse ya da çaresiz hissettiğimiz anı hatırlatacak parçalar karşımıza çıksa kendimizi daha gergin, daha öfkeli, daha kontrolcü ve daha da hassas bir durumda bulabiliyoruz. Böylece dışarıya odaklanmaktan daha fazla içsel deneyimlerimize odaklanarak yolculuğun yönetimini sağlamakta zorlanabiliyoruz. Tıpkı geçmişte yaşadığımız bir kazanın benzeri durumlarla karşılaştığımızda aracımızın uyarı ışıklarını kontrol edip yoldan uzaklaşıp arabanın içine odaklanmamız ve şeritlerde savrulmamız gibi. Bu bahsettiğim belirtilerin bazıları kısa süreli olarak yaşanıp geride kalırken bazıları daha yoğun bir hal alıp bizleri daha da tetikte bir konuma sevk edebiliyor ve daha kontrolcü bir yapının oluşmasına sebep olabiliyor. Yani zaman içerisinde yönetim yerini kontrole bırakıyor. Böylece kendimizi daha yoğun bir suçluluğun içerisinde ve bir sarmalda bulabiliyoruz. Acıyı istemiyor ve onu hatırlatan her sapaktan ters yöne dönebiliyoruz.
Acını öğreticiliğinin yanı sıra zamanı dondurucu etkisi ‘Nasıl devam edeceğim?’ sorusunu beraberinde getiriyor. Tam bu noktada yolculuğa bir eşlikçi ile devam edip yola ve sahip olduklarımıza dair konuşmak daha aktif ve huzurlu bir yolculuğun oluşmasını sağlayabiliyor.
Bu bahsettiğimiz öykü ise ruh sağlığı literatüründe Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak adlandırılıyor. Genelde bir kayıp yaşanması, saldırıya maruz kalınması ve kaza geçirmek gibi durumlarda karşımıza çıkabiliyor. Kendini uzun süre göstermesi sonucu oluşan bu durumda çözüm ilaç tedavisi ve psikoterapi (Travma Psikolojik Danışmanlığı) ile mümkün oluyor. Böyle bir süreçten geçiyorsanız bize ulaşabilir ve sürece dair daha sağlıklı bilgiler elde edebilirsiniz.
İbrahim ÖZCANLI
Uzman Klinik Psikolog
İbrahim beye ilişkimde yaşadığım sorunlar üzerine gittim. Bana ilişkinin temellerini fark ettirdiği ve bakış açılarımı gözden geçirmemi sağlayıp çözüme yönelik desteği için teşekkür ediyorum.
Yüzlerce soru işareti ile girdiğim seanslar sonucunda hep kendimle ilgili yeni bir şey keşfederek çıktım. Kafamda terapiye dair oluşturduğum bütün ön yargılarım onun sayesinde kırıldı. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
İyi ki yollarımız kesişti diyebilirim. Yoğun kaygılarımla başa çıkmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Önceden olsa daha önce başlamadığım için bile kaygılanırdım ama artık bunlardan korkmak yerine onlarla savaşmayı öğrendim. Deneyimi ve bilgileri dolayısıyla teşekkür ediyor ve herkese tavsiye ediyorum.
İbrahim Bey ile görüşmelerimizden çok memnun kaldım. İlgili, alakalı, tekrar görüşmeme vesile olacak biri. Daha önce de farklı deneyimim olmuştu ama bu devamlılığı getirmemiştim.Hayata bakış açım değişti.Daha önce üzüldüğüm şeylere artık farklı açılardan bakabiliyorum.İbrahim Bey samimiydi,insanı rahatlatabilen...
İbrahim beyi bir arkadaşım tavsiye etti. Yas sürecin deydim. Babamı yeni kaybetmiştim. Boşanma süreci geçirmiştim. İbrahim bey ile yollarım hayatımın en zorlu zamanlarında kesişti. Yani inanın bana açtığı kapının benim hayatımda ki değeri kelimelerle anlatılmaz. İlk sorduğu soru buraya ne amaçla geldiniz oldu...