İlişkiler iki kişinin bir arada olduğu yolculuklar gibidir. İki taraf da kendine uygun bir koltuk seçer ve sahip oldukları konum dolayısıyla belirli bir perspektife sahip olurlar. Yolculuğa çıkmadan önceki varoluşları, arabanın içinde bulundukları konum ve yolculuğun geçtiği yollar iki kişinin duygu-durumunu, arzusunu ve ilişkiye aidiyetini belirler. Hepimiz bu yolculuğun daim olması arzusuyla ve bu arzuya uygun bir bilinçdışıyla yola çıkarız. Ancak biliriz ki her yolculuk yola çıkıldığı andan başka bir hikâyeye sahiptir.
İlişkiler zaman içerisinde kendilerine ait bir hikâyeye sahip olurlar. Bu hikâyenin içinde bazen problemler yaşanır, çözülürler. Bazen ise yaşanır ve ilişkinin bir özelliği olarak varolmaya devam ederler. Bu tarz durumlarda ilişki kendi özelliklerini yitirmeye ve değişim yaşamaya başlar. Bu durum ilişkinin iki tarafını da etkileyerek bireysel hayatlarında da belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu süreçte kişiler ilişkiye dair yoğun kaygılar taşımaktadırlar. Zihinlerinden ‘Bu ilişkiyi nasıl kurtarabilirim?’ sorusu gelir. Zaman içerisinde iki kişi de pozisyon alması gerçekliğiyle karşılaşır ve kişiler ilişkiye dair tepkiler verir yeni pozisyonlar alır. Alınan bu pozisyonlardan ilki kişilerin birbirinden uzaklaşmasıdır. Bu durum güneşte yanmış olan iki tenin birbirine dokunmak istememesi gibidir. Dokundukça acıyacak korkusuyla birbirlerine uzaklaşırlar. Zamanla tendeki bu yanıklar geçer ancak pozisyonlar sabit kalabilir. Ve iki kişinin arasında doldurulmaya ihtiyaç duyulan mesafeler oluşur. Bu durum iki tarafında adeta karşı balkonlardan birbirine laf atan iki komşunun konuşmaları gibidir. Sesler yüksek ama iletişim sınırlıdır. Herkes kendi evine çekilir v e kendi hayatlarına odaklanabilirler. Böylece bunun karşılığını bireysel başarılar (mesleki ve sosyal) olarak görebiliriz.
Diğer bir durum ise ilişkinin çatışmalı halde devam etmesidir. Bu durum da sürekli bir ebelemece oyunu gibidir. Temas ve dikkat karşı tarafın üzerinde yoğunlaşır. Bu durumda ailenin içerisinde çocuklar varsa daha az görünür hale gelirler. Kişiler duygusal tepkilerini birbirlerine yönlendirirler. Bu ilişkilerin ihtiyacı çatışmanın azaltılmasıdır. Problemsizlik kavramı daha sonralarda ancak gündem haline gelebilir. Bu ilişkilerde kişilerin karşılıklı olarak alanlara saygı duyması sürecin daha sakin bir hal almasına katkı sunar.
Bazı ilişkilerde ise ‘fedakârlık’ olarak adlandırılan rollerden istifa etme durumu oluşur. Bu istifa tüm rollere dair yaşanmaz. Ancak istifa edilen alanların enerjisi ve duyguları bir rol üzerinde yoğunlaşır. Bazen tercihi, bazen de eşlerden birinin kaybıyla zorunlu olarak ortaya çıkar. Bu durum ilişkinin sürdürülmesine katkı sunuyor gibi görünürken arka planda ‘fedakârlık’ gösteren kişinin zaman içerisinde yorgunluklarının, başarılarının ve yoğun zorlanmalarının ortaya çıkmasına sebep olur. Çözüm kendi rolümüzde var olmayı öğrenebilmek ve bu süreci yönetebilmekten geçer.
Son durumumuz ise kişilerin ilgilerini ortak bir alana aktararak adeta bütünleşmesi halidir. Bu durumun temelinde ise ilişkinin içinde yer alan yoğun kaygıların yer aldığını söyleyebiliriz. Böylece kişiler zamanla aynılaşabilir, zorlanabilir ve buna bağlı belirtiler göstermeye başlayabilirler. İlişkideki en önemli adımları ise kişilerin, ayrışması, farklılaşması ve bireyselleşmesidir. Böylece ‘ben’leri koruyarak biz olabilmek mümkün hale gelir. Yani sağlıklı bir ilişkiyi inşa etmek.
İbrahim ÖZCANLI
Uzman Klinik Psikolog
İbrahim beye ilişkimde yaşadığım sorunlar üzerine gittim. Bana ilişkinin temellerini fark ettirdiği ve bakış açılarımı gözden geçirmemi sağlayıp çözüme yönelik desteği için teşekkür ediyorum.
Yüzlerce soru işareti ile girdiğim seanslar sonucunda hep kendimle ilgili yeni bir şey keşfederek çıktım. Kafamda terapiye dair oluşturduğum bütün ön yargılarım onun sayesinde kırıldı. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
İyi ki yollarımız kesişti diyebilirim. Yoğun kaygılarımla başa çıkmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Önceden olsa daha önce başlamadığım için bile kaygılanırdım ama artık bunlardan korkmak yerine onlarla savaşmayı öğrendim. Deneyimi ve bilgileri dolayısıyla teşekkür ediyor ve herkese tavsiye ediyorum.
İbrahim Bey ile görüşmelerimizden çok memnun kaldım. İlgili, alakalı, tekrar görüşmeme vesile olacak biri. Daha önce de farklı deneyimim olmuştu ama bu devamlılığı getirmemiştim.Hayata bakış açım değişti.Daha önce üzüldüğüm şeylere artık farklı açılardan bakabiliyorum.İbrahim Bey samimiydi,insanı rahatlatabilen...
İbrahim beyi bir arkadaşım tavsiye etti. Yas sürecin deydim. Babamı yeni kaybetmiştim. Boşanma süreci geçirmiştim. İbrahim bey ile yollarım hayatımın en zorlu zamanlarında kesişti. Yani inanın bana açtığı kapının benim hayatımda ki değeri kelimelerle anlatılmaz. İlk sorduğu soru buraya ne amaçla geldiniz oldu...