Hayır diyememek; birçok insanın çoğu zaman nezaketli olmak amacıyla ortaya koyduğu ancak zaman içerisinde kendini istemediği fotoğrafların içerisinde bulmasına neden olan, kişiyi sıkışık hissettiren ve zamanla değersizlik hissini ve düşüncesini doğuran bir durumdur.
Yoğun otoriter sistemlerde büyüyen kişiler otoritenin arzularına hizmet etmeyi öğrenirler ve böylece kendi arzu ve ihtiyaçlarını zaman içerisinde yitirip kendi alanlarında yalnız kaldıklarında yoğun bir çaresizlik hissederler. Bu süreçte hayır demenin yaratacağı suçlulukla evet demenin ortaya çıkaracağı sıkışmışlık hissinin arasında kalırlar. Kendilerini yetersiz ve değersiz hissedebilirler ve bu durumda kendilerini diğer insanları içten içe suçlarken bulurlar. İnsanlara evet derken kişi kendi ihtiyaçlarını arka planda tutar ve kendi alanını zamanla epey daralmış bir hale getirebilir. Bu durum toplum içerisinde fedakarlık, iyi insanlık ve uyumluluk olarak anlamlandırılarak yüceltiliyor olsa da aslında kişinin kendisine yaşatabileceği en zorlu durumlardan biridir. Zamanla kişinin sadece kendine değil kendi alanında ait hissettiği ailesine partnerlerine ve çevresine de maliyetler getiren hayır diyememe durumu, bendekilerle ötekilerin ihtiyaçlarını karşılama durumunun tam da kendisidir. Bu durum her zaman bir çaba niteliğindedir. Bu çaba, tamamlanması mümkün olmayan bir yetebilme uğraşını ve beraberinde yetersizlik hissini meydana getirir. Kişi her yetersiz hissedişinde daha da fazla çaba sarf etmek zorunda olduğunu düşünerek çevresine adanmış bir hayatı yaşar. Bu süreç kişinin bedensel olarak da etkilenmesine yol açar. Sıkışmışlık hissi zamanla mide ağrılarına, yoğun düşünceler ise baş ağrılarına neden olabilir.
Peki hayır diyebilmek için neler yapmalıyız? Dilerseniz gelin daha yakından bakalım.
Öncelikle içinde bulunmuş olduğumuz döngülerin ve kısır bir hal almış olan bu döngülerin hayatımıza neler getirdiğinin bilincinde olmak sürecin en sağlıklı adımıdır. Kendi ihtiyaçlarımızı görebilmek, zaman içerisinde kendi alanımız oluşturmak, koşuşturmacalı telaşlı bir yetebilme halini bir kenara koyarak daha çok kendimize yönelik yatırımlar yapmak alanımızın genişlemesine sağlıklı hale gelmesini ve zamanla korumamız gereken uğraşlarımızın olmasını sağlar. Hiçbir psikolojik değişim net maddelerle açıklanabilir ve kısa süreli uygulandığında sonuç getirilebilir nitelikte değildir. Bu yazıda da bahsetmiş olduğumuz gibi belli başlı adımlar ve süreçler vardır ancak en sağlıklı çözüm kişinin kendini daha iyi tanıyabileceği ve sağlıklı adımların neler olduğuna dair bilgiler edinebileceği psikoterapi sürecine başlıyor olmasıdır. Siz de eğer hayır demekte zorlanıyorsanız bu sürece dair bilgilendirici metinler, kitaplar ve makalelere göz atabilir, sağlıklı bir destek için ruh sağlığı profesyonelleri ile iletişime geçebilirsiniz.
İbrahim ÖZCANLI
Uzman Klinik Psikolog
İbrahim beye ilişkimde yaşadığım sorunlar üzerine gittim. Bana ilişkinin temellerini fark ettirdiği ve bakış açılarımı gözden geçirmemi sağlayıp çözüme yönelik desteği için teşekkür ediyorum.
Yüzlerce soru işareti ile girdiğim seanslar sonucunda hep kendimle ilgili yeni bir şey keşfederek çıktım. Kafamda terapiye dair oluşturduğum bütün ön yargılarım onun sayesinde kırıldı. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
İyi ki yollarımız kesişti diyebilirim. Yoğun kaygılarımla başa çıkmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Önceden olsa daha önce başlamadığım için bile kaygılanırdım ama artık bunlardan korkmak yerine onlarla savaşmayı öğrendim. Deneyimi ve bilgileri dolayısıyla teşekkür ediyor ve herkese tavsiye ediyorum.
İbrahim Bey ile görüşmelerimizden çok memnun kaldım. İlgili, alakalı, tekrar görüşmeme vesile olacak biri. Daha önce de farklı deneyimim olmuştu ama bu devamlılığı getirmemiştim.Hayata bakış açım değişti.Daha önce üzüldüğüm şeylere artık farklı açılardan bakabiliyorum.İbrahim Bey samimiydi,insanı rahatlatabilen...
İbrahim beyi bir arkadaşım tavsiye etti. Yas sürecin deydim. Babamı yeni kaybetmiştim. Boşanma süreci geçirmiştim. İbrahim bey ile yollarım hayatımın en zorlu zamanlarında kesişti. Yani inanın bana açtığı kapının benim hayatımda ki değeri kelimelerle anlatılmaz. İlk sorduğu soru buraya ne amaçla geldiniz oldu...