Birçoğumuz çalışma alanlarımızda ekip arkadaşlarımızla, yöneticilerimizle, kendimizden iş sisteminde alt ve üst kadrolarla birlikte çalışıyoruz. Çalışmalar yaparken zihnimizden geçen soruların arasında ‘Karşı taraftan nasıl görünüyorum?’ sorusu da yankılanıyor. Gelin bu durumun bizim için neden önemli olduğunu birlikte ele alalım.
Bu durumu anlayabilmek adına Engin Geçtan’ın ‘İnsan Olmak’ (Kesinlikle okumanızı öneririm.) adlı kitabında şu cümle yer alıyor: Anlaşılma umudunu yitirmiş olan insanlar hayatlarını beğenilmek üzerinden inşaa ederler. Genel itibariyle çalışmış olduğumuz alanlarda iletişimlerimiz sınırlı ve yapısal olabiliyorlar. Bizler yapmış olduğumuz işlerin görülmesi adına bir çok çaba sarfederken zaman içerisinde kendimizi de yoğun olduğumuza inandırıp aslında ‘Ofis Tiyatrosu’ tanımının içini dolduran birer oyuncu gibi hareket edip çevremizdekilere yoğun olduğumuzu, işlerin sürekliliğini ve boş zamanımızın olmadığını anlatıyoruz. Bazen bilgisayarda oyalandığımız durumlar olabiliyor. Merak etmeyin bu durumu ele alırken kendimizi acımasızca yargılamak yerine durumu daha yakından anlamlandırıp beriki de işlevsel bir yol bulacağız. Yukarıda belirttiğim sözde olduğu gibi belki de bizler yaptığımız işlerde anlaşılma umudunu içinde bulunduğumuz rekabette kaybediyor ve bu rekabette tutunabilen biri olabilmek için kendimize dışardan bir görsel oluşturup insanlara bunu sunmaya çalışıyoruz. Aslında burda zorlayıcı bir durumun zeminini hazırlıyoruz. Çünkü zihnimizi ortak ettiğimiz bu oyun zaman içerisinde bizlerin gerçekten yoğun olduğumuza inanmamızla şikayet edebileceğimiz bir ruh halini ortaya çıkartıyor. Tabi ki bu noktada yönetim becerileri eksik yöneticilerimizin de payı olabiliyor ancak her zaman çözüm için kendimizden başlamak daha faydalı.
Öncelikli sorumuz şu ki anlaşılamadığımızı düşündüğümüz noktalar neler ve bunlarla ilgili neleri değiştirebiliriz?
İletişimizi gerektiğinde en sağlıklı şekilde kurmak ve kendi alanımızı belirleyip içinde emin bir duruş sergilemek anlaşılmaya dair umutsuzluğumuzu ortadan kaldırır mı?
Yaptığımız işte neleri daha sağlıklı ve belirgin yaparsak bize katkı sunar?
Gerçekten her zaman meşgul görünmek yorucu değil mi?
Gerçek ben olarak zorluklara adım atmak mı yoksa bir role bürünüp bizi zamanala yutmasına izin vermek mi?
Dilediğin yolu seçebilirsin çünkü sen özgür bir bireysin ancak bu soruların cevaplarını bulman sana her zaman fayda sunacak.
İbrahim ÖZCANLI
Uzman Klinik Psikolog
İbrahim beye ilişkimde yaşadığım sorunlar üzerine gittim. Bana ilişkinin temellerini fark ettirdiği ve bakış açılarımı gözden geçirmemi sağlayıp çözüme yönelik desteği için teşekkür ediyorum.
Yüzlerce soru işareti ile girdiğim seanslar sonucunda hep kendimle ilgili yeni bir şey keşfederek çıktım. Kafamda terapiye dair oluşturduğum bütün ön yargılarım onun sayesinde kırıldı. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
İyi ki yollarımız kesişti diyebilirim. Yoğun kaygılarımla başa çıkmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Önceden olsa daha önce başlamadığım için bile kaygılanırdım ama artık bunlardan korkmak yerine onlarla savaşmayı öğrendim. Deneyimi ve bilgileri dolayısıyla teşekkür ediyor ve herkese tavsiye ediyorum.
İbrahim Bey ile görüşmelerimizden çok memnun kaldım. İlgili, alakalı, tekrar görüşmeme vesile olacak biri. Daha önce de farklı deneyimim olmuştu ama bu devamlılığı getirmemiştim.Hayata bakış açım değişti.Daha önce üzüldüğüm şeylere artık farklı açılardan bakabiliyorum.İbrahim Bey samimiydi,insanı rahatlatabilen...
İbrahim beyi bir arkadaşım tavsiye etti. Yas sürecin deydim. Babamı yeni kaybetmiştim. Boşanma süreci geçirmiştim. İbrahim bey ile yollarım hayatımın en zorlu zamanlarında kesişti. Yani inanın bana açtığı kapının benim hayatımda ki değeri kelimelerle anlatılmaz. İlk sorduğu soru buraya ne amaçla geldiniz oldu...